Yıkılmadık, Ayaktayız!

Yıkılmadık, Ayaktayız!

 

Seydasının gözlerinin içine bakıp elif diyerek anlam dünyasına giriş yapan çocuk bir hayat kaynağıdır. Be diyen, anlam basamaklarına tırmanmaya and içmiş bir erdir. Ce diyen, Kelam’ı Qedim’e yol bulmaya çalışan bir talebedir. Lamelife gelen, hitama ermemiş mesajın hitam bulmuş son kutsal formu olan Kelamı Azime tekmil duran bir peygamber ordusu askeridir. Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin kurmayı olmaya and içmiş bir gönüllüdür artık.

Yıkılmadık, ayaktayız.

Uflaya uflaya, sızlana sızlana da olsa okunan ezana icabet etmek için evinden çıkıp camiye yol bulan yaşlı dedeler, güle oynaya babasının elinden tutup oyunla yaşam arasında ibadete yönelen tatlı afacanlar, annesinin ve nenesinin gül oymalı yazmaları ile kardan beyaz tülbentleriyle namaza duruşlarını sinematografik bir hazla temaşa eden çocuklar gökten inenin gönülden geçtiğinin en taze şahitleridirler.

Yıkılmadık, ayaktayız.

Eline geçen maaşından bütün mahlukatın da hak sahibi olduğunu kabul eden, komşusu aç iken tok yatmanın felaketini bilen, sokak aralarında, sırtlandığı hayır kolilerini kursağından bir şey geçsin diye umutla bekleyenlere ulaştırmaya çalışan iman ehli, Rezzak olanın kim olduğu bilinciyle nefes alıp vermeye devam ediyor. Binlerce kapıyı bir güneş gibi açan farukları, ibrahimleri, metinleri, adnanları bilenler dünyada umut olduğuna inanmak için çok güçlü delillere sahip olmuş oluyorlar.

Yıkılmadık, ayaktayız.

Atamız Hz. Adem’e, aslının üstünlüğünü ileri sürerek selam vermeyeceğini dile getiren Şeytan’ın ahlaksızlığına inat,  ibadullah’a; dini ne olursa olsun selamı yaymayı din edinen kadın ve erkeklerin yaşam felsefesinden kim usana?

Yıkılmadık, ayaktayız.

Hayat nedir? Anlamı nedir? Hayatın bir amacı var mıdır?

Eflatun’i ilahinin bile cevap vermek için kendisinde güç bulamadığı bu sorulara ümmi ümmetin ümmi mü’minlerin içten gelen bir coşku, aklen makul nedenlerle yaşam felsefesine dönüştürdüğü “De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm (hepsi ve sadece) âlemlerin Rabbi olan Allah içindir" ayeti ile şeksiz şüphesiz bir yaşamı pratize etmeye devam ediyorlar.

Yıkılmadık, ayaktayız.

Kul hakkına girmeyi büyük felaket olarak gören yaşam felsefesinden yola çıkarak esnafın, bunun için elediği ve yoğurduğu hamura, sattığı meyveye, zahireye, sattığı telefona, tedavi eden doktorun, ders veren öğretmenin, sokağını temizleyen temizlik işçisinin, işlem yapmak için çalışan büro memurunun, yolcu taşıyan şoförün, ‘sonunda ölüm var, Allah’a şaşmaz ve çetin bir hesap vereceğiz’ deyu en bilgece ve irfâni tutumla duruş sergileyen, tevhidi içsel bütünlüğü ve yaşam felsefesi olan ümmet erleri var. 

Yıkılmadık, ayaktayız.

Kıymetli okur kardeşlerim, yazılarımızdaki, yazacaklarımızdaki azımızı çoğa, eksiğimizi tama kabul buyurunuz.

 

 

Diğer Yazıları

Yorum Yaz